Ramazan Döneminde Beslenme

Ramazan ayı geldi mi birden ortalığa sinen sükunet, düzen, herkesin sisteme bağlı işleyişi çocukluğumdan beri hep huzur vermiştir. İftar topunun patlamasına kalan son 1 saati saymazsak 🙂

İrademizle sınandığımız bu ayda değişen beslenme ve uyku düzenine daha kolay adapte olabilmeniz; baş ağrısı, halsizlik, dikkat dağınıklığı gibi yakınmalardan olabildiğince az etkilenmeniz birde o kadar aç kaldım nasıl oldu da kilo aldım dememeniz için yapmanız gerekenler.

Sahura kalkmamak ya da sahurda sadece su içip yatmak yaklaşık 17 saat olan açlık süresinin 22-23 saate kadar çıkmasına ve vücudunuzun bu süreçten hırpalanmasına neden olur. Çünkü eksilen öğün sayısıyla birlikte metabolizmanızın yavaşlaması ve kilo alma eğiliminizin yükselmesi dışında yeterli vitamin, mineral, lif hatta sıvı alımınızı bile tüketememenize ve bir ayın sonunda vücudunuzun direncinin düşmesine ya da uzun süreli açlığın arkasından gelen kontrolsüz tüketimler sonucu yağlanıp kilo almanıza yol açar. Orucun bedenen ve ruhen arınmak olduğunu hatırlayın ve vücudunuza ihtiyacı olduğu kadarını vermekte kararlı olun.

İftar sofranız kalabalıksa, bütün ailenin toplandığı bu saatlerin keyfini çıkarın ve olabildiğince yavaş yemek yiyin, sohbet edin, günün değerlendirmesini yapın, arada çatalı, kaşığı elinizden bırakın

Orucunuzu suyunuzu içerek açtıktan sonra daha az yemenizi sağlayan hurma ilk tercihiniz olsun bu sayede 15 çeşit mineral başta olmak üzere B grubu ve antioksidan vitaminlerden faydalanmış olursunuz. Tabi ramazan 30 gün diğer tercihleriniz bir parça peynir, taze kuru yemiş-meyve ya da zeytin olabilir. İftariyelikleri atlayıp direkt çorba ile öğüne başlamak mideyi öğüne hazırlarken sizi yavaşlatır ve biraz oyalandıktan sonra ana öğüne geçmenizi sağlar.

Ramazanda iftar yemek yenen tek öğün gibi hissettirir. Sofraya ekstra özen gösterildiğinden bol çeşit ve yüksek yağlı, şekerli besinleri tüketme isteğiniz yükselebilir. Ancak vücudun günlük vitamin, mineral, protein, karbonhidrat ve yağ ihtiyaçları değişmez.

Ramazan ayı sağlıklı beslenme alışkanlıkları kazanmak için de en uygun zamandır. Çünkü bu dönem sigara, alkol, fast food, fazla kafein ve sağlıksız atıştırmalıkların bir kenara bırakıldığı dönemdir. Psikolojide de yeri olan bir davranışın değişmesini istiyorsanız 21 kez tekrarlayın anlayışı 1 ayda metabolizmanızın ve damak hafızanızın bu tatlara olan bağımlılığından kurtulması için fazlasıyla yeterli bir süredir. Ruhen olan arınmanıza bedenen olan arınmanızı da eklemeye gayret edin.

İhtiyacınız olan kaloriyi metabolizmanız size bir şekilde tükettireceği için iftar sonrası ara öğünler kaçınılmazdır. İftarla sahur arasında yaklaşık 2-3 litrelik sıvı/su ihtiyacınızı karşılamanız çok önemlidir.

Ara öğün seçeneklerinizde lif içeriği yüksek mevsim meyveleri, taze kuru yemiş, az yağlı kepekli hamur işi, birkaç günü sütlü tatlı, güllaç nadiren şerbetli tatlı tüketebilirsiniz. İftar sonrası ufak yürüyüşler kas dokunuzu korumanıza yardımcı olurken kabızlığa ve sindirim güçlüğüne de iyi gelir. Yemekten sonra türk kahvesi, rezene, anason, yeşil çay sindirime yardımcı olur.

NİŞANTAŞI UZMAN DİYETİSYEN

ADIM ADIM NASIL BAŞLAYABİLİRSİNİZ?

Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipisicing elit, sed do eiusmod tempor incididunt ut labore t dolore magna aliqua.

Hizmetleri İncele

Hizmetini Seç

Formu Doldur

Diyete Başla

ONLINE RANDEVU SİSTEMİ

Hemen Randevu Al

Nişantaşı Uzman Diyetisyen Ayşe Gül Güven

Tavsiye Edenler

Mutlu Danışanlarımızdan, Sizler İçin Derlediğimiz Mutlu Mesajları. Danışan Yorumlarımız Revize Görmeden Direkt Olarak Yayınlanmaktadır.

Nişantaşı Uzman Diyetisyen Ayşe Gül Güven

Aklınızda Soru Mu Var?

Aşağıdaki form aracılığıyla hemen anlık iletişime geçin, en kısa sürede size yanıt verelim.