Diyet & Diyetisyen

Kuruyemişler çoğu kişi için en lezzetli ve de sağlıklı bulunan besilerdir. Çünkü çıtır, keyif veren, hücrelerimizin de sevdiği, koruyucu doğa ananın insanlara sunduğu armağan gibilerdir. Daha yerken bile 1 avucu sizi mutlu edip enerjinizi yükseltir. Öyleyse kuruyemişlerin sağlığa olan katkılarına yakından göz atalım.

 

Kilo vermenizi destekler

Yüksek kalorili olmasına rağmen çalışmalar kilo vermeyi sağladığını gösterir. Akdeniz diyetini ele alan kapsamlı bir çalışmada zeytinyağı ve kuruyemiş tüketiminin kıyaslandığı bir alt grupta.

  • Zeytinyağına kıyasla kuruyemişlere öğünlerinde yer verenlerin göbek çevresinde 5 cm’e varan düşüşün olduğu saptanmıştır. Bunu sağlayan başlıca neden yüksek kalorili olsalar da kuruyemişlerin lifli ya da fibröz yapısının yağın emilimini azaltmasından kaynaklanır.
  • Badem tüketimini ele alan çalışmada ise ağırlık artışı yerine kilo verimini teşvik ettiğine dikkat çekilir.
  • Yapılan başka bir araştırmada ise ara öğünlerde karbonhidrat içerikli atıştırmalar yerine antepfıstığına yer verildiğin de kilo kaybının arttığı saptanmıştır.

1 avuç badem 160-170 kalori olsa da vücudunuz bunun ancak 130 kalorisini emebilir. Bağırsaklardan daha az emildiği gibi uzun sürede sindirilen her besin gibi vücudun yaktığı kalorinin artmasına da katkı sağlarlar. Benzer çalışmalarda bağırsaklardan emilimi sırasında antepfıstığının %5 cevizin ise %21 kayba uğradığını gösterir.

 

Kuruyemişler, obeziteye bağlı diyabet ve metabolik sendroma karşı etkili

Kiloya bağlı diyabet diğer adıyla Tip 2 diyabet bir başka adı olan yetişkinlikte görülen şeker hastalığı dünyada ve ülkemizde yüz milyonlarca insanı etkilemektedir. Onların yaşam kalitesini düşürüp hayattan daha az tat almasına neden olur. Üzücü yanı bu durumun suistimale çok açık olmasıdır. Metabolik sendrom ve tip 2 diyabet birbiriyle kenetlenmiş gibidir. Şaşırtıcı şekilde kuruyemişler tip 2 diyabet ve metabolik sendroma karşı en faydalı besinlerdendir.

  • İlk olarak karbonhidrat yüzdeleri düşüktür ve kan şekerinde dalgalanmalara neden olmaz.
  • Çalışmalar kuruyemişin tip 2 diyabet ve metabolik sendromda karşımıza çıkan yüksek tansiyon, ortaya çıkma riski daha yüksek olan oksidatif stres ve yüksek kan yağları değerlerinde düşmelerin olabildiğine dikkat çekmiştir.

 

Çok güçlü serbest radikal avcılarıdır

Kuruyemişler sıkıştırılmış derecede besleyici değere sahip sağlık depolarıdır. Kuruyemişler; karotenler, resrevatrol, lutein, kriptoksantin vb. polifenolik flavanoid antioksidanların zengin kaynaklarıdır.

  • Bu bileşiklerin kanserlere, kalp hastalıklarına, dejeneratif sinir hastalığına, alzheimer hastalığı ve viral/fungal enfeksiyonlara karşı koruma sağladığı saptanmıştır.
  • Örneğin yerfıstığı damarlar da anjiyotensin üretimini azaltıp nitrik oksit üretimini artırarak felç riskini düşürmeye yardımcıdır.
  • Kapsamlı ve kontrollü başka bir çalışmada da kuruyemiş tüketiminin CRP (vücutta enfeksiyonu belirten kan değeri) değerinde %35 ve başka bir inflamasyon değeri olan interlökin-6 değerinde %90 düşmeyi sağladığını saptamıştır.

Özetle vücudun maruz kaldığı uzun süreli inflamasyon kaynakları, organlara zarar vererek hastalıklara neden olur ve bu etkiyi en aza indirebilmenin en etkili yolu besin değeri yüksek besinler ile beslenmekten geçer.

 

Kuruyemişler mineral madeni gibi

Kuruyemişler manganez, potasyum, kalsiyum, demir, çinko, florür, selenyum ve magnezyum minerallerinin zengin kaynaklarıdır.

  • Manganez en güçlü serbest radikal avcısı diyebileceğim superoksit dismutazın vücutta işlev görebilmesi için gereklidir.
  • Potasyum kalp hızı ve kan basıncını kontrol etmeye yardımcı olan hücre içi ve dışı sıvıların önemli bir bileşenidir.
  • Demir kırmızı kan hücrelerinin üretimi için gereklidir.
  • Magnezyum beyin ve sinir sistemi boyunca mesaj gönderen nörotransmitterleri düzenlemeye yardımcıdır. İnsülin direncinin düşmesinde de etkili olan faktörlerden biridir.